Vizyon Farkı ve Farkındalık

Üstteki resim Galatasaray taraftarlarının geçtiğimiz sezon ki yüz ifadesini anlatıyor aslında.Her maç çile çeken,her hamlesi hüsranla sonuçlanan bir kumandan ve onun askerleri.Başta yaptığı her hareketle kulübü bir metre daha batağa sürükleyen başkan ve ekibi adeta hayata küstürmüştü takımı.
Bu duruma fazla dayanamayan camianın önde gelenleri olaya el atıp köklü değişiklik için dümenin başına geçti.İlk olarak seçim ardından da başkan değişimiyle Ünal Aysal göreve getirildi.Ünal Aysal'ın yeni Abramovic edasıyla basına takdim edilmesi beklentileri yükseltti elbette.Kendisi her ne kadar böyle bir amacı olmadığını söylese de herkes ondan Buffon,Drogba transferleri bekler oldu.

Hatta daha da ileri gidip resmi transfer döneminin bile başlamadığı günlerde geç kaldık diye eleştiri yağmuruna tutanlar oldu kendisini.Oysa ki Ünal Aysal bir önceki yönetimin yıllardır beceremediği forvet Elmander transferini bitirmiş,Türkiye'nin en iyi yerli merkez orta saha oyuncusu Selçuk İnan'ı Galatasaray'lı yapmıştı.Tüm bunların başında duracak hoca Fatih Terim'in ikna edilmesi de cabası.Ama kimse bunlara aldırmıyor,sabırsızlıkla,panikle işlerin oldu-bittiye getirilmesini istiyor.

Büyük Galatasaray taraftarına geçtiğimiz transfer döneminde peşinde koştuğumuz kalecinin Zapata olduğunu,forvet içinse beklemekte olduğumuz kulübün S.Bükreş olduğunu hatırlatmama gerek yok sanırım.Şimdiki durum da ortada.Dünyaca ünlü bir kaleci ile anlaşıldı diyen Ünal Aysal daha iyisi için,Buffon için şartları zorluyor,forvet içinse Rumen Liginden bir takımı değil koskoca Chelsea'yi,koskoca Drogba'yı bekliyor.Vizyon farkı dediğimiz olay budur.Yönetim katı elinden geleni yapıyor bu farkı yaratmak için.Şimdi sıra taraftarda.Onların görevi de farkındalık.