07 Mart 2011

Rijkaard mı suçlu yoksa Hagi mi ?

Herkesin dilinde bu soru.Rijkaard kovulana kadar 12 puan alıp çok gol atmış ,Hagi Kadıköy'de puan kazandırmış ,BAM üçlüsüne kesik atmış falan filan.Bilinen ama Galatasaray'ın içinde bulunduğu duruma bahane olmayacak şeyler tüm bunlar.İlla kötü gidişte suçlu teknik adam mıdır ? Yada yetenekleri sınırlı olduğu halde elinden geleni yapmaya çalışan bazı futbolcular mıdır?Hangisidir ben karar veremedim.Yoksa ,yoksa başkan mıdır suçlu.Evet sanırım doğru olan bu tabloya baksanıza.


Frank Rijkaard Galatasaray'da 65 maçta 32 galibiyet 11 beraberlik almış yani yaklaşık %50 galibiyet oranı ve 107 takım puanı eder bu . O kadro ile çok bile diyecek olanlar vardır elbet ama FR'nin ilk sezonunda Keita,Elano,Jo gibi yıldızlarla mücadele ettiğini de belirtelim.

Peki ya Hagi 16 maçta 6 galibiyet 3 beraberlik aldı .Yani daha düşük bir galibiyet ortanı ve puantaj durumu.Bu da normaldir.Çünkü hem kadro kalitesi düştü hemde Galatasaray yönetiminin görev aldığı her sezon değişen teknik adamlar bir öncekinden daha kötü bi dönem geçiriyorlar.

Tüm bunlara göz atmışken bir de başkana göz atmak lazım .Görev aldığı süre boyunca Galatasaray 28 kez mağlup oldu ligde rakiplerine neredeyse 3 maçta 1 sıfır çekti Sarı Kırmızılar.Bu da tarihi başarılarla dolu Galatasaray'ın en kötü ortalamasına denk geliyor.Avrupa ve Kupa'da da durum farksız.Yine HÜSRAN.

Yani Galatasaray'da Feldkamp'tan,Skibbe'ye Bülent Kaptan'dan Hagi efsanesine kadar pek çok teknik adam görev aldı ama sonuç hiç değişmedi.Sürekli bir değişim içinde olan takımda oyuncularda değişti.Ama bir isim görevinde kaldı :başkan Adnan POLAT.Suçu herkeste arayıp durumu düzeltemedik sayın başkan .Birde siz istifa etseniz de olacakları izlesek.Fena olmaz değil mi ? Nede olsa :

http://www.gaste24.com/image/haber/2011/03/05/Resim_1299357612.jpg

#tekpasfutbol

06 Mart 2011

DEJAVU


 
Galatasaray tarihinin en kötü sezonunu yaşıyor diyen kim bilir kaçıncı kişiyimdir.Gönlüm hiçte el vermiyor böyle bir giriş yapmaya ancak gerçekler her zaman olduğu gibi acı.Bu hafta sonu belki de çok daha büyük bir acı bekliyor Galatasaray taraftarlarını.Bir efsane ile yollar ayrılabilir.Hagi'den bahsediyorum tabi ki .Hatırlanacağı üzere Ali Sami Yen'deki bir Ankaragücü maçı sonrası Kıvırcık saçlı efsane F.Rijkaard ile yollar ayrılmış ve büyük derbiye bi umut olsun diye Hagi ile çıkılmıştı.Şimdi o maçın rövanşı geldi çattı.Çok şey değişti ama Galatasaray hala kaosta.Hocanın ismi değişti ama koltuğu hala sallantıda.Ne dersiniz.Tıpkı ilk devre de olduğu gibi bir mağlubiyetle bu seferde Tugay'ın teknik adamlık kariyeri başlamaz mı ?Bu yönetimle çok olanaksız değil ...

2 Satış 2 Ayağa Kalkış

Ronaldinho Gaucho benim için futboldaki en büyük yetenek , topu ayağına yakıştıran nadide isimlerden biridir.Keza Torres'de her ne kadar takım değiştirip taraftarlarını üzse de en beğendiğim golcülerdendir.Bu açıdan bakarsak onlar hakkında olumsuz yazı yazacağımı düşünmezdim ancak ortada enteresan bir gerçek var.Milan ve Liverpool'un onları elden çıkardıktan sonra performanslarındaki yükselişleri.İki ekipte böylelikle hem maddi olarak büyük kazanç sağladı hem de puantaj olarak büyük zaferler aldı.

Ronaldinho'lu Milan'da şüphesiz çok iyiydi,liderdi ancak oyun olarak Cassano -Ronaldinho değişimiyle daha ısıran,daha saldırgan bir görüntüye sahip oldular.Bir ara sallansalarda müthiş hücum hattı ile arayı tekrar açmasını bildiler.Üstelik takımın üzerindeki hava da olumlu yönde değişti.Taraftarın da kafası artık rahat.Çünkü sürekli gidecek mi kalacak mı ?İyi mi oynayacak yoksa vasat mı ? Acaba şans verilmeli mi tarzı soruların kaynağı Ronaldinho yok.Kararlılık artmış durumda ve Roni'siz Milan hedefe adım adım gidiyor.

Bir diğer enteresan gelişme de Liverpool cephesinde yaşandı.Flaş bir kararla Torres ile yolları ayıran Kırmızılar pek çok futbol otoritesine göre yıldızsız kalmakla,sıradanlaşmakla eleştirilmiş,bu kararın onları Leeds örneğinden daha vahim duruma sokabileceği dile getirilmişti.Üstelik Liverpool yönetimi riskin boyutunu daha da arttırarak Carroll ve Hollanda Kralı Suarez'i yüksek meblağlara transfer etmişti.Ancak günümüzde gelinen nokta gösteriyorki kafasında Liverpool'u bitiren Torres sık sık sakatlanmalarıyla takıma zarar verir durumdaydı.Bunun yerine gelen oyuncular içinse Liverpool kendilerini gösterme adına büyük bir arena ve şu 2.devrede ki performanslara bakılırsa bu olumlu etki yapmaya devam edecek L'poola.

Demem o ki takımın yıldızı,herşeyi denen ancak formsuz sezonlar geçiren isimlerle de yollar ayrılmalı gerektiğinde.Bu ilk başlarda taraftar tepkisi alsa da bir bakıma ölü toprağı atmak demektir.Daha çok örneği var umarım bu tip değişimlerden her takım karlı çıkar.


Bir İskoç'un Vatandaşına Yaşattığı Hüsran

Manchester United's manager Sir Alex Ferguson, centre, shakes hands with Liverpool's manager Kenny Dalglish during their English Premier League soccer match at Anfield Stadium, Liverpool, England, Sunday March 6, 2011. EMAIL infofootball-dataco.com FOR DETAILS. 

Kenny Dalglish.Liverpool'un en büyük efsanelerinden bir tanesidir şüphesiz.Tabi ki futbolcu kimliğiyle,karakteriyle ama hoca olarak ne yapabilirdi.Bu soru işareti olarak görülüyordu göreve başladığı dönem.Belki de hala öyle.Ama bugün vatandaşı Sir'e büyük hüsran yaşattı İskoç teknik adam.Kadrosu,cesur futbol anlayışı ve büyük maçlardaki atmosferi en az futbolcular kadar yaşamasıyla kısa sürede taraflı tarafsız herkesin sempatisini topladı.Üstelik batmış durumdaki Liverpool ile.Kırmızılar o göreve geldikten sonra zirvenin en büyük ortaklarından Chelsea'yi ardından da bugün lideri;Manu'yu rahat oyunlarla devirdi.Taraftar mutlu,taraftar coşkulu.Tek dilekleri Dalglish ile uzun ve mutlu beraberlikleri olması.

Tabi bunları yazarken bir diğer aynı ülke vatandaşlarının kapışmasını da unutmamak lazım.Kariyerinin ilk Hat-Trick'ine imzasını atan Hollanda'lı Dirk Kuyt da başarılı vatandaşı kaleci Van der Saar'ı mağlup etti bu önemli karşılaşmada.Bir büyük tebriği de o hak etti muhakkak.

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Best Buy Printable Coupons